En tehlikeli 7 zehirli mantar türü

0

Zehirli mantar türleri sayı bakımından tüm mantarlara kıyasla çok fazla olmasa da tüketilmesinin sonuçları ölüme kadar gitmektedir ve bu nedenle zehirli mantar konusuna ciddiyetle yaklaşılması gerekir. Haberimizde bulunan mantarlar zehirli olmalarının yanı sıra yenebilen türlere olan benzerlikleri nedeniyle de çok fazla tehlike yaratıyor.

8Köygöçüren mantarı (Amanita phalloides)

© Dariusz Majgier/Shutterstock.com

Köygöçüren ya da diğer adıyla evcikkıran mantarı belki de tüm zehirli mantarlar içinde en fazla ölüme neden olan mantardır. Avrupa’nın genelinde bulunması ve yenebilen türlere çok benzemesi nedeniyle çok sayıda ölüme neden olan bu mantar türü ülkemizdeki mantar zehirlenmelerinin neredeyse %95’inden sorumludur. Amatoksinleri ısı karşısında stabil olan bu zehirli mantar, pişirme sıcaklıklarına dayanıklıdır ve tüm vücutta hücreleri hızlı şekilde hasara uğratır. Tüketilmesini takip eden 6 ila 12 saat içinde şiddetli karın ağrısı, kusma ve kanlı ishal görülür ve dokulardan yoğun şekilde sıvı kaybedilmesine ve dehidrasyona yol açar. Bunu takiben kısa süre içinde karaciğer, böbrek ve merkezi sinir sistemi tutulumuna işaret eden belirtiler ortaya çıkar. Bu mantar zehirlenmesi tablosu vakaların yüzde 50’den fazlasında koma ve ölümle sonuçlanır. Bu mantara bağlı dikkat çekici ölümler arasında kaza ile köy göçüren yemesinin ardından 1534 yılında ölen Papa VII’nci Clement ve muhtemelen Roma İmparatoru Claudius’un milattan sonra 54 yılındaki ölümü de bulunmaktadır.

7Conocybe filaris

©blickwinkel/Alamy

Masum görünüşlü bir çayır mantarı olan Conocybe filaris Kuzeybatı Pasifik’te özellikle yaygındır. Köygöçüren mantarıyla aynı mikotoksinlere sahip olan C. filaris yenmesi durumunda öldürücü olma potansiyeli taşır.

Sindirim sistemi belirtileri genellikle mantarların tüketilmesini takip eden 6-24 saat içinde ortaya çıkar ve sık sık basit gıda zehirlenmesiyle veya mide üşütmesiyle karıştırılır. Zehirlenen kişi bir süre için iyileşiyor gibi görünebilir fakat yaşamı tehdit edici nitelikteki gastrointestinal semptomlar bir anda geri döner ve bu defa karaciğer ve böbrek yetmezliği de tabloya eklenir.

6Örümcek mantarı (Cortinarius türleri)

© Kesu/Fotolia

Örümcek mantarları yenebilir olan bir dizi mantara görünüş açısından çok benzer. Bu mantarlar orellanin olarak bilinen ve ilk belirtileri nezleye benzeyen bir zehre sahiptir. Orellanin sinsi bir zehirdir ve etkileri 2 gün ila 3 haftalık uzun bir gecikme süresinin ardından ortaya çıkar ve sıklıkla yanlış tanı konmasına neden olur. Tedavi edilmezde toksin böbrek yetmezliğine ve en sonunda ölüme neden olur. 2008 yılında İngiliz yazar Nicholas Evans yanlışlıkla örümcek mantarı toplamış ve yemekte ailesine sunmuştur. Bunun sonunda yemeği yiyenlerden dördü hastaneye kaldırılmıştır. Zehirlenme nedeniyle Evans’ın karısına, kayın biraderine ve kendisine böbrek nakli yapılması gerekmiştir.

5Kukuletalı mantar (Galerina marginata)

© Thomas Brandt/Fotolia

Kuzey yarım kürede yaygın şekilde bulunan kukuletalı mantar, odun çürütücü bir mantar türüdür ve köygöçürenle aynı amatoksinlere sahiptir. Yenmesi ishal, kusma, hipotermi ve karaciğer hasarına neden olur ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Yenebilir türlere çok fazla benzemese de halüsinojenik Psilocybe mantarlarına benzetilerek toplanması sonucu meydana gelen ölümler bildirilmiştir

4Ölüm melekleri (Amanita türleri)

Zehirli ölüm meleği mantarı

Ölüm melekleri, her yanı beyaz renkteki mantarlardan oluşan ve Amanita ailesine dahil olan birkaç türden meydana gelmektedir. Bu son derece zehirli mantarlar yenebilir olan düğme mantarlarına ve çayır mantarlarına çok benzer. Bunlardan bir tanesi olan Amanita bisporigera’nın Kuzey Amerika’nın en zehirli mantarı olduğu kabul edilmektedir. Belirtilerin ortaya çıkması 5 ila 24 saat sürer ve kusma, deliryum (hezeyan), konvülsiyonlar, ishal, karaciğer ve böbrek yetmezliğini içerir. Belirtiler sıklıkla ölümle sonuçlanır.

3Podostroma cornu-damae

Podostroma cornu-damae

Bu nadir mantar türü Asya’ya özgüdür ve Japonya ve Kore’de ölümlere neden olmuştur. Kırmızı gövdeleri trikotesen mikotoksinler olarak bilinen güçlü toksinler içerir. Trikotesen mikotoksinler çoklu organ yetmezliğine neden olabilir. Yenmesi durumunda ortaya çıkan semptomlar arasında mide ağrısı, ciltte soyulmalar, saç dökülmesi, tansiyon düşüklüğü, karaciğer nekrozu, akut böbrek yetmezliği yer alır ve tedavi uygulanmaması durumunda ölüme neden olur.

2Yalancı dede mantarı (Lepiota brunneoincarnata)

Yalancı dede mantarı

Ölümcül bir mantar olan yalancı dede mantarı Avrupa’nın genelinde ve Asya’nın bazı bölgelerinde bulunur ve amatoksin denen zehri bünyesinde barındırır. Dede mantarı başta olmak üzere yenebilen çeşitli türlere çok benzeyen bu zehirli mantar, yenmesi durumunda şiddetli karaciğer toksisitesine yol açar ve hemen tedavi uygulanmadığı takdirde ölümcül sonuçlara yol açabilir.

1Yorumlar

Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz